Suya düşen biri, yüzme bilmezse yada yüzmezse, boğulur. Hiç bir insan da bu doğa yasasını sorgulamaz. Kabul eder.
Ateş yakar, sorgulayanı duymadım, çünkü tecrübe edilebilir ve tecrübe ile sabittir.
(Bence;)
Henüz tecrübe edilmemiş bir doğa yasasını baştan kabul etmektir iman.
Allah'a iman eden bir insan, başta, o kutsal sözleri getiren peygamberlere, kitaplarına, meleklerine dolayısı ile ahirete, hesap gününe inanmış demektir. (Tıpkı, birçoklarımızın mikroskopta görmediği mikroplara iman etmesi gibi

Karşılığında, zor olmayan iman karşılığında muazzam bir kazanç vaadiliyor. Cennet.
Halbuki bu dünyadaki hemen herkesin, dünyasında yapmaya çalıştığı cennetin aslı bu.
Ya karşı çıkarsa, (Dikkat : karşı çıkarsa diyorum, bilmiyorsa, anlamıyorsa, duymamışsa vs değil.)
O zaman insan, büyüklüğünü ispatlayacak demektir. İman etmişliğin yalancılığını ispatlayacak demektir. Aslında bu bir savaştır!
Dahası,
kendisine bu hayatı verene, şu an dünyada tutan güce, meleklere, kendisini dünyaya getiren bir araç olan anne-babasına, emeklerine de bir savaştır, ihanettir. Elbette karşılığı basit bir azarlama olmayacaktır.
--//--
Yaratıcının, kendisine iman edenlere, her gün dua edenlere, sırf Yaratıcı için çaba gösterenlere Cennet gibi bir karşılık vermeye gücü yetiyorsa,
elbette, kendisine karşı duranlara, gönderdiği peygabmerleri dolayısı ile meleklerini yalancılıkla itham edelere, nerde kıyamet nerde tanrınız diyen alaycı bireylere de kendi gücünü ve sözlerini göstermeye gücü yetercektir. Karşılığı da yine baştan söylediği, uyardığı Cehennem olacaktır.
--//--
Bunları yazmamın nedeni,
Hani bir çoklarımız diyor ya, 70 yılın sonucun sonsuz cezalar yada ödüller olsun. bu insana sadistlik değil mi? diye. Değil arkadaşım.
Dünyada bile 5 dk'lık hırsın yada zevkin için bir adam öldürüyorsun da bir ömür cezasını çekiyorsun. Bu yasalar sadistlik değil aksine çoklarımız iyi olmuş diyor. Neden bir ömür hayatın karşılığı (ceza-ödül) da sonsuz olmasın...Nihayetinde ruh bakidir, inancındayız.
Zaten bunu sen bile anlarsın, kapat gözlerini, kendi varlığını düşün.
Ne başlangıcını bilirsin, sanki hep vardır, ne de sonun aklına gelir, sanki hep var olacaksın. İşte bu ruh'unun sesleri neden olmasın!